19 Aralık 2013 Perşembe
8 Aralık 2013 Pazar
30 Kasım 2013 Cumartesi
Dinler Tarihi Duvarı
Dinler Tarihi ve Dinler ile ilgili duvarımda paylaştığım videolar, yazılara buradan da ulaşabilirsiniz.
http://padlet.com/wall/dinlertarihi
http://padlet.com/wall/dinlertarihi
ŞAMANİZM
Şamanist inanca göre dünya, gök, yeryüzü ve yeraltı olmak üzere üç kısma ayrılır. Altay Türklerine göre "Aydınlık Alemi", yukarıdaki dünyayı yani gökyüzünü Tanrı Ülgen'le ona bağlı iyi ruhları temsil eder.Yeryüzünü, yani "Orta Dünya"yi insanlar oluşturur. Yer altı dünyası olan "Aşağıdaki Dünya"yı ise Tanrı Erlik ve ona bağlı kötü ruhlar oluşturur. İyi ruhlarla ilişki kurup, iyilik yapan Şamanlara ak-Şaman, yeraltı ruhlarıyla konuşup, Erlik 'in hizmetinde olanlaraysa kara-Şaman denir.
Eski Türklerin de inandığı din Şamanizm ' di. Bu Şamanizm,Yakutlar ve Altaylar'da yaşayan ilkel Şamanizm aşamasını bir süre sonra geride bırakmış, gelişmişti. Avcılık ve ilkel tarımla dar bir bölgede yaşayan boyların inanışlarıyla, büyük devletler kuran, Çin Duvarı ' yla Bizans arasına yayılmış halkların inanışları aynı kalmamıştı.
Çin kaynaklarından anlaşıldığına göre eski Orta-Asya Şamanizm ' inin temelleri Gök-Tanrı, Güneş, yer, su, atalar ve ocak (ateş) kültleridir.Bu bağlamda Asya halklarının inandığı Şamanlığın temelinde insan ve doğanın birlik ile beraberliği ve uyumu düşüncesi yer alır. Evren,dünya,insan,hayvan ve bitkiler alemi bir bütün olarak düşünülür. Dünya ve Gök,yaratma eylemini birlikte işbirliği halinde gerçekleştirmektedir. Bunlar bütün varlıkların yaratıcısı olmalarından ötürü kutsaldır. İşte bu yüzden Asya 'nın Şamanist göçebe halklarında Gökle Yer Su'yu sayma ve bunlara saygı gösterme, bu göçebe halkların inanışlarının özünü oluşturmaktadır. Dağın eteğinde ya da zirvesinde, nehrin ya da gölün kıyısında, yolun ya da atın bağlandığı direğin yanında, bir göçebenin kutsamayla eylemleri, tüm yaşamın ortak bir bilinci paylaştığı doğaya dönüktür.
Şamanlıktaki bir diğer inanışta, insan neslinin sonsuz bir şekilde devamlılığı düşüncesi. Şamanist olan birisi kendini, baba, dede, ve atalarına ait olan bir hayatın devamı olarak görür, bunları bilir ve sayar (Atalar kültü). Bununla birlikte, söz konusu bu insan aynı zamanda kendi geleceğini de sonraki nesillerde görmektedir, ki bu durum varoluşun ana anlamıdır. Bundan dolayı bu insanin görevi çocuk ve torunlarına toplumun en iyi yanlarını aşılayarak yetiştirmek ve hayata hazırlamaktır
Kaynak:http://www.dinlertarihi.net
Kaynak:http://www.dinlertarihi.net
11 Kasım 2013 Pazartesi
10 Kasım 2013 Pazar
Janizim
Hindistan’da yaklaşık M.Ö.4 yüzyılda ortaya çıkan dini akımlardan biridir. Hindistan’da ki dört büyük dinden biridir. Kurucusu Mahavira (M.Ö.599 - 527 ) Benares’ te doğmuş, otuz yaşına gelince evini, karısını, ve çocuğunu terk ederek rahiplik elbisesini giymiş ve kendini dünyadan soyutlamıştır. Caynizm daha çok asiller ve halk arasında yayılmıştır. Mahavira 72 yaşında Bihar’ da ölünceye kadar doktrinini vaaz yöntemiyle yaymış ve Mahavira’ nın Nirvana’ ya kavuşması Caynist takvimin başlangıcı sayılmıştır.
Caynacılık Hindistan’ ın Kasi ve Kosola’ ya kadar yayılım gösterdikten sonra M.Ö.2 yüzyılda batı ve güneye yayılmaya başlamıştır. Caynacılığın ortaya çıkışından başlayan görülen bölünmeler MS.80’de iki ayrı grubun doğmasıyla sonuçlandı. Bunlar Şvetambaralar (Beyaz Giyinenler) veDigambaralar (Göğü Giyinenler-Çıplaklar-) Digambaralar kadının kurtuluşunun imkansızlığına inanıyorlardı.MS.9 yüzyılda Rastrakütalar en parlak dönemlerini yaşadılar. Batıda Şvetambara Caynacılığı yaygınlaştı. Özellikle 10-11. Yüzyıllarda büyük Cayna tapınakları Gucerat ve Racastan’ da yapılmaya başlandı. 12 yüzyılda Cayna Dini’ni kabul eden Hükümdar Kumarapala Gucerat’ı örnek bir Cayna devleti yaptı.
9 Kasım 2013 Cumartesi
İlk Tek Tanrılı Din : Zerdüştlük
Zerdüştlük, Zerdüştçülük, Zerdüştilik, Mecusilik, Mazdayasna, dünyanın eski tek tanrılı dinlerinden biridir.
Bazı batılı bilim insanları Zerdüştlüğü dualist bir din olarak tanımlarlar. Bu dine inananlar beden öldükten sonra dirilip Ahura Mazda'nın huzuruna çıkacağına ve orada sorgulanacaklarına inanırlar. Yaklaşık 3.500 yıl önce Zerdüşt tarafından İran'da kurulmuştur. M.Ö 600 ve M.S 650 yılları arası Med ve Pers İmparatorluğu'nun resmi dini olmuştur. Kürtler, Farslar ve bir kısım Ermeniler'in Müslümanlık'tan veyaHristiyanlık'tan önceki dini olarak bilinir. Günümüzde Zerdüştlüğe dünya çapında inananların sayısının 250,000 civarında olduğu tahmin edilmektedir.
Tarihsel gelişim ve etkileşimler
Zerdüştlük, İslamiyet'in İran'da yayılmasına kadar genişlemeye devam etmiştir. Zerdüştiler M.S. 600 civarında Müslümanların Perstopraklarını ele geçirmesinden sonra İslamiyete geçmiş ve geriye az sayıda zerdüşti kalmıştır.
Zerdüşt dininin yaratıcısı olan üç peygamberden bahsedilir; I. Zerdüşt yaklaşık olarak M.Ö 3000 yıllarında yaşayan Mahabat, II. Zerdüşt yaklaşık olarak M.Ö. 2040 yıllarında yaşayan Haşeng (bunun İbrahim olduğu da söylenir), III. Zerdüşt ise M.Ö 660 yaşayan Zerdüşt'ün kendisidir.
III. Zerdüşt bilge, ileri bir düşünce adamı ve filozof olarak tanımlanır. Zerdüştlük esas olarak III. Zerdüşt tarafından sistemleştirilerek yaygınlaştırılmıştır. Zerdüşt'ün kurduğu dinin adına Mazdeizm denilir. Zerdüşt Mazdeizm'le tek tanrıcılığa yönelirken, çok tanrılığı aşar ve tanrıyı egemenlerden alarak, insanlığın özlemleriyle birleştiren bir güce dönüştürür. Zerdüşt tanrının kötülükleri affetmiyeceğine inanır ve kötülüklere karşı savaşımını bir tanrı emri olarak öne sürer.
Zerdüşt'ün filozof yönünü doğa, toplum ve insan gerçeğine ilişkin perspektiflerinde görmek mümkündür. Antik çağ Yunan filozoflarında, Zerdüşt inanışının geliştirdiği kavramların etkilerine rastlanır; M.Ö. 538 dönemlerinde yaşayan Theopampos, iyi- kötü mücadelesini tabiatın kendi içindeki kanunu olarak algılar.
Heraklitos doğadaki her şeyin sürekli değişim içinde olduğunu öne sürer ve hareket kuramında Zerdüşt'ün karşıtlar mücadelesi fikrinden etkilenir. Bundan yola çıkarak, Zerdüşt'ün gök, ışık, güneş ve diğer göksel varlıkların çözümlemesini yorumlayarak fiziksel evrenin öz devinimlerini formüle eder. Zerdüşt'ün felsefi inancı dünyanın beş temel elementten oluştuğunu belirtir. Bunlar toprak, su, ateş, hava ve bitkidir. Zerdüşt inancının yaşandığı Mezopotamya bölgesinin hayat tarzı, coğrafi konumu ve yaşam koşulları bu tespitlerin kaynağını oluşturur.
Etimoloji
Anlam olarak Zerdüşt kelimesi (Zoroaster), Zarathustra 'nın Yunanca karşılığıdır (Zarath: güzel, doğru; üstra: develer demektir). Güzel develere sahip olan anlamını ifade eder. Halk dilinde ise Zerdüşt, yaşayan yıldız olarak nitelendirilir.
Zerdüştilikte İnanç sistemi
Zerdüştilikte, dünyanın "altı evre"den oluştuğuna inanılır. Birinci dönemde iyilik ve kötülük ortaya çıkar. İkinci evrede dünya karanlığa, felakete ve kötülüklere gömülür. Üçüncü evrede iyilik ve kötülük mücadelesinde iyilik kazanır, Zerdüşt halklara doğruyu, adaleti göstererek karanlığı ve aydınlığı birbirinden ayrıştırır. Dördüncü evrede ise her tür kötülük ve karanlık kaybolacak, dünyaya barış ve kardeşlik hâkim olacaktır. Zerdüşt burada dünyayı aşamalara ayırırken, ilk dönem insanın yaradılış dönemini konu alır. İkinci dönemde, tufanla insanoğlunun uğradığı felaket vurgulanır. Üçüncü dönemde, Zerdüştlük ve sonrasında gelişen uygarlığa vurgu yapılır. Dördüncü aşama da ise insanoğlunun geleceğe dair taşıdığı umuda, özgürlük düşlerine çağrışım yaparak, geleceği tasavvur eder.
Ateş'in kutsal sayılması
Zerdüştlük felsefesinde Su, toprak, ateşin kutsal sayılılır ve ateşe, aydınlığa veya güneşe bakılarak ibadet edilir. Işık ve aydınlıkların, Tanrı Ahura Mazda’nın fiziksel temsili olduğuna inanılır. Bununla ilişkili olarak ateş, iyi ve kötüyü birbirinden ayıran Tanrısal bir güce sahiptir. Bu inanca göre, ateş bütün varlıklarda bulunur ve canlı ve cansızlarda farklı biçimlerde var olur. İnsanda, hayvanda, bitkilerde, gökte ve yerde bu ateşi değişik zaman ve durumlarda görmek mümkündür. En kutsal olan ateş ise, Tanrı Ahura Mazda ile insan arasındaki ateştir.
Kutsal Metinler
Kutsal Kitaplar
Zerdüşt, Gatalar denen dörtlükler yazmıştır. Bu dörtlükler Avesta denen kutsal kitapta toplanmıştır. Bu yazılar Zerdüşt'ün neye inandığını anlatan tek belgedir.
Zerdüşt Dini 3 ilahi
- AHUNA-VAIRYA (Yasna 27.13)
-
- Ölümlü efendiler gerçekleştirirken iradelerini dünya üzerinde,
- Böyle onların Aşa Hocalarının bilgeliğiyle;
- Vohu Menah'ın armağanları gelir ödül olarak
- Yaşamın efendisi sevgiyle yapılmış eylemlere;
- Tabii ki Ahura'nın Kşatriya'sı aşağıya gelir
- Hizmet edenlere gayretle alçak gönüllü kardeşlerine.
- AŞEM VOHU (Yasna 27.14)
-
- İyi olanların en iyisidir doğruluk,
- Işıltılı amacıdır dünya üzerindeki yaşamın;
- Bu Işık'a ulaşır biri doğrulukla yaşarken
- Yalnızca en yüce doğruluk adına.
- YENGHE HATAM (Yasna 27.15)
-
- Taparız bu erkeklere ve kadınlara,
- Her ibadetleri
- Aşa, yaşamın sonsuz yasası ile dolu olan;
- Onlar Mazda Ahura'nın gözünde
- En iyi ve en ölümlülerdir;
- Bunlar en gerçek liderleridir insan oğlunun.
- Ölümlü efendiler gerçekleştirirken iradelerini dünya üzerinde,
- Böyle onların Aşa Hocalarının bilgeliğiyle;
- Vohu Menah'ın armağanları gelir ödül olarak
- Yaşamın efendisi sevgiyle yapılmış eylemlere;
- Tabii ki Ahura'nın Kşatriya'sı aşağıya gelir
- Hizmet edenlere gayretle alçak gönüllü kardeşlerine.
- İyi olanların en iyisidir doğruluk,
- Işıltılı amacıdır dünya üzerindeki yaşamın;
- Bu Işık'a ulaşır biri doğrulukla yaşarken
- Yalnızca en yüce doğruluk adına.
- Taparız bu erkeklere ve kadınlara,
- Her ibadetleri
- Aşa, yaşamın sonsuz yasası ile dolu olan;
- Onlar Mazda Ahura'nın gözünde
- En iyi ve en ölümlülerdir;
- Bunlar en gerçek liderleridir insan oğlunun.
Avesta ya da Zend Avesta
Zerdüştlüğün kutsal metinlerinin derlendiği Avesta genellikle iki bölüme ayrılır. Birinci bölüm Vendidad, Visperad ve Yasna'yı içerir.Vendidad, çeşitli dini yasalar ve efsanevi hikâyelerden oluşur. Visperad, kurban edilirken okunan duaları içerir. Yasna ise benzer dualar ve Avesta'da kullanılan genel dilden farklı bir lehçeyle yazılı beş gata içerir. Avesta'nın ikinci bölümüne Khorda Avesta (Küçük Avesta) adı verilir ve tüm inananlar tarafından farklı elementlerin varolduğu belirli günlerde okunabilen kısa dualar içerir. Bu duaların 5'ine Gah, 30'una Sirozah, 3'üne Afrigan ve 6 tanesine de Nyayish denir
Zerdüştlerin Yaşam Biçimleri ve Prensipleri
Zerdüştlük inancına göre Tanrı kadın ve erkeği bir arada ve birbirine arkadaş olarak yaratmıştır. Bu inançta kadın ve erkek eşit olarak kabul edilmektedir. Zerdüşt inancının gelişip yayıldığı bölgelerde çok eşliliğin azaldığı ve tek eşliliğin arttığı görülmüştür. Zerdüştilikte, doğru yaşama, ahlaki emirlere uyma esastır. Ahlaki emirler; iyi düşünce, iyi söz, iyi iş diye özetlenir. Fakirlere cömert davranma, yabancılara misafirperverlik, bütün lekelerden uzak kalma, toprağı sürme, sığırlara bakma, sıkıcı şeyleri imha da faziletli işlerden sayılır. Bazı cinsi konular ve ölü bedenine temas, kirlenmeye yol açar, özel ayinler gerektirir. Yine Zerdüşt inancı her alanda tarım ve hayvancılıkla uğraşılıp bol üretimin sağlanmasını tavsiye etmektedir. Temiz hayvanlardan sayılan köpek ve kedinin öldürülmesini büyük günah saymaktadır. Döllenmeyi ve çiftleşmeyi önleme kesin olarak yasaklanmıştır. Bu inançta şarabın ibadetle ilgili olarak dini düşüncelerin geliştirilip derinleştirilmesi ve ruh gözünün açılması amacıyla içilmekte olduğu vurgulanır. Avesta'nın Gatha bölümünde belirtildiğine göre dini inanç alanında şarkı ve şiirlerin önemli bir yeri olduğu görülür. Zerdüştün Cenneti şarkılı bir yer olarak değerlendirdiği dikkate alınırsa bunun önemi daha iyi kavranır.
Temel İbadetler
Zerdüştiler ateşe tapmazlar, ancak ateşi yüceltirler onu kıble kabul ederek ateş önünde dua ederler.[5] Ancak zerdüştilikte asıl kıble güneştir. Zerdüştiler dünyada bulunan elementlerin saf olduğuna ve ateşin tanrının ışığı veya irfanı olduğuna inanırlar. Ateş Ateşgededenilen tapınaklarda yakılır ve ateşe üflemek öldürülmeyi gerektirecek kadar büyük bir günahtır.[5] Dini törenlere ya da ayinlere çok fazla önem vermeden, "iyi sözler, iyi düşünceler ve iyi hareketler" ilkelerine odaklanırlar. Zerdüştler günde birkaç sefer dua ederler.[6]Zerdüştler'in dini törenlerinde ateşin önünde ayinler yapmalarının sebebi, ateşin karanlığı önlemesidir, zira Zerdüşt inancına göre, kötülük karanlıkla özdeşleşmiştir.
Diğer din ve inançlara etkileri
Yahudilerin Babil sürgününde Zerdüşt inançlarından etkilendikleri ve bazı inançların Yahudi, Hıristiyan ve İslam kültürlerine Zerdüştlükten geçtiği düşünülür; Zerdüştün anası on beş yaşında bir bakire iken, bir ışık huzmesinin ziyaretine uğrayarak hâmile kalmıştır.[5] Ayrıca ilk kez müritleri ile su üzerinde yürüyen, miraca çıkan, tanrı ile yüz yüze görüşen, ölmeden cennet ve cehennemi gören Zerdüştün kendisidir. Zerdüştlük inancına göre cehennem üzerinde kurulu olanSinvat (Çinvat) köprüsünden geçilerek cennete ulaşılır.[5] Ancak cehennemde üç gün kalınarak günahlardan temizlenilmesi gerekecektir.[7] İbrahimi dinlerdeki "6 günde" yaratılış ve mehdi-mesih inançlarının ilk izlerine zerdüştilükte rastlanabilir.
Kaynak: http://tr.wikipedia.org/wiki/Zerd%C3%BC%C5%9Ftl%C3%BCk
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)